geçtiğimiz hafta cumartesi günü öğlen saatlerinde boğaz köprüsünün anadolu yakasından avrupa yakasına geçtiği görülen ve hava yağışlı olmasına rağmen nasıl oluyorsa(yüce yaradanın hikmeti) parıl parıl parıldayan siyah renkli ferrarinin plakası. enstantane, vururum falan neme lazım diyerek fellik fellik kaçışan normal arabalar ve hayat şeyimde değil der gibi acımasızca gazı kökleyen ferrari sahibinin tirajıkomik karşılaşmasını andırıyordu sanki. ayrıca ilk kez bir ferrari sürücüsünün şehir içerisinde bu kadar agresif olduğuna şahit oldum elhamdülillah.
haa unutmadan, anladığım kadarıyla fenerliler için bir diğer övünç kaynağı oluyormuş bu araba. sen bi dünya para ver maçlarda kıçın donsun, sesin kesilsin, bu "iş adamı" abim de yönetici sıfatıyla kendi reklamını yapıp skinin keyfine ferrari'ye binsin. evet tam bir övünçlük abidesi. kutlarım fenerlileri.