bir gün uyanmıştık uyandığımız gaflet uykusundan. kan damlamıştı üzerimize , yüzümüze ve her dokunuşumuzla yok ettiğimiz ellerimize.
el sürdüğümüz her yere acı damlamıştı, bir silah olup patlamıştık. sinsi bir dost gibi yavaşça tetiğe dokunmuşlardı farkettirmeden . paramparça edilmiştik etlerimiz dağılmıştı etrafa, göklerden bereket yerine suç yağar olmuştu. her damlasından nasiplenir olmuştu insan.
tek tek esir almıştı, kaçmak isteyenlerin üzerine sıçramıştı ve bir bir yapışmıştı. bir damgaydı üzerimize mühürlenen. ya kalbimiz, o da öyle miydi? sevgi, umut tohumlarının hiç mi bir zerresi yoktu? birlik çağrıları yapmıyor muydu aynı kalbi taşıyan insanlara yoksa hep aynı rüyaya mı düşüyorduk. hayat bir tekrar mıydı ve biz tekrarlanan hayatları mı öğütlüyorduk? duvarlarımıza o mutlu gülen yüzlü aile tabloları asmayalı çok olmuştu hepsi yerlerinden çıkarılıp o sıcak mutluluklarla birlikte kaybolmuşlardı mazilerde.
kalabalıklar içinde kocaman yalnızlıklar yaşıyorduk . zaten yalnız değil miydik doğarken de ölürken de? doldurulmuştu kafalar itinayla yıkanıp yeni bir kalıba dökmek istiyorlardı bedenlerimizi. sadece bedenlerimizi de değil ruhumuzuda almak istiyorlardı. acıyla besliyorlardı ruhlarını ve şeytana satıyorlardı.bizi yalnızlaştırmaktı çabaları , boynumuza sarılıp kanımızı emiyorlardı. kan çanağına dönen gözler öfke saçıyordu. el kalkıyordu kutsanan insanlara, nesnelere, nefes alıp veren her canlıya. mayınlar döşenmişti geçeceğimiz yollara, sınırların ardından el sallar olmuştuk sevilenlere. beyinlerimize tek tek çakılan çivi gibi indiriyorlardı darbelerini bir vuruşta tuz buz oluyordu yüreklerde. ama böyle olmamalıydı hiçbir şey bir gün yine uyanmalı yeni bir güneşle doğan güne hala umut var
o mayın tarlaları bir bir gül bahçesine dönüşecek. üzerinde çocuklar gibi koşuşturacağız. ellerimizi toprağa değdirecek, çıplak ayaklarımızla hissedeceğiz. avuçlayacağız bir karışını bile hiçbir şeye değişmeyeceğiz bir miras bırakacağız yarınlarımıza. kenetlenecek ellerimiz birlikte su vereceğiz yeni tomurcuklanan çiçeklere. boyun eğmeden eğilip bükülmeden büyüyeceğiz aynı topraklarda . her şeyden geçeceğiz belki yapabilme , başarabilme umudumuzdan vazgeçmeyeceğiz.
yepyeni başlangıçlar yapacağız çığlıkların, isyanların olmadığı gözyaşlarının akıtılmadığı umut denizlerinde yüzeceğiz. her kulacımızda yeni bir hayat kurtaracak öpücüklerimizle yaşama döndüreceğiz. i̇nsanlığın nesli tüketilmeden üretime geçeceğiz çalışacağız durmadan çalışacağız. o gün gelip çattığında dimdik duracağız karşımızda olanların karşısında bir ağızdan haykıracağız sevinç nağmelerini. vazgeçişlerin yaşanmayacağı direncimizi yitirmeyen insanlar olarak yüreyeceğiz yollarımızda.
artık adımlarımızı atarken kendimizi değil hepimizi, tüm insanlığı düşünerek basacağız topraklarımıza. her karesinde emeğin ve alınterinin var olduğu vatan toprağına, aşkımıza