öncelikle fenerbahçe stadı ile başlayan avrupa statlarının ekonomik getirisine ulaşma özlemi nihayetinde en güzel meyvesini turk telekom arena ile verdi. başarılı ve devlet destegiyle gerçekleşmesi, olimpiyat stadyumundaki aksaklıklara meydan vermemek adına geliştirilen projelerle bir nevi galatasarayın altın yumurtlayan tavugu haline geldi.
bu güzide iki türk kulübünün yarışını seksenlerde saygıdeger başkan süleyman seba ile aşmış hatta fark atmış bulunan beşiktaş ise kulüp yönetme anlayışının sadece futbolcu alım satımı ve en iyiyi bolca geri dönmeyecek paralarla alınmasına dayandıgını sanan zihniyet nedeniyle geride kalmıştı. * yıldırım demirören başkanlığında beşiktaşda anlattıgımız gibi bolca hata, masraf ve borcun ardındna nihayetinde ya akıl hocaları ya da mantalitesi değişen yıldırım demirören başkanlıgını rakipsiz kılmak ve aziz yıldırım gibi demir atmayı sadece harcadıgı paralarla ve borç döneinin yanıdna başarısızlıkla anlatılmamasını amaçlamaktadır.
son imzasını da stad projesiyle yakalamak hatta ardından ölümsüz bir isim bırakırcasına yapmak istiyor.
turk telekom arena ile zirve yapan bu istek şimdi gerçekleşmek üzere. nasıl olacagını nasıl yapılacagını bilemiyoruz ama son alına haberlerle 45bin kişilik olacagı söyleniyor. turk telekom ve fenerbahçe statlarının 50bin kişiden başladıgını kabul edersek 45bin rakamının nasıl gölgede kalacagını umarım anlarsınız. evet bir defo olarak görülen inönü stadının tarihi kısmını yıkmamak adına bu onaylanabilir mi derseniz kesinlikle cavabım evet olacaktır. yeter ki kayda deger bir iş olsun ve fulya projesi gibi kabul edilemez avantalar ve geleceğimiz parsellenmesin.
