the kids are all right

entry18 galeri
    7.
  1. oscara aday filmleri izliyorum şu sıralar ve bu film bende geçen seneki the hurt locker filminin etkisini yaptı. umarım oscarı kazanmaz. çünkü akademi böyle yapay filmleri çok seviyor. film herşeyi ile yapay. filmin ana konusu aile olmak için illede kadın-erkek ebeveyn olmasına gerek yok, lezbiyen bir çiftte pek ala aile olabilir. bunu çocukların normalliği ve ailenin yaşadığı sıkıntıların klasik ailelerden farklı olmadığı yönündeki göndermeleri ile ispatlamaya çalışıyor. işte bu noktada bu çift evli değilde örneğin kardeş olsalardı ve anne-teyze olarak çocuklarını büyütselerdi yine çocukları normal göstererek ailenin normal olduğu ispatlanmış mı olacaktı? ya da iki arkadaş olsalardı...diyeceğim odur ki bir ailenin kadın-erkek ebeveynlerden oluşması nasıl o aileyi normal yapmak için tek şart değilse iki kadının bir aileye sahip olmalarıın tek gereği de aynı yatakta yatmaları olamaz.
    diğer taraftan filmde çocuklar alabildiğine normal. öyle böyle değil. e ama iki lezbiyen çiftin yetiştirdiği çocukların lezbiyen veya gay eğilimli olmayacaklarını söylemek bu kadar kolay mı? bence bu kadar kolay olmamalı. sonuçta bu bir istatistik çalışması. amerika'da yeterince done vardır bu konuda yargıya varmak için. lezbiyen çiftlerin çocuklarının cinsel eğilimleri tespit edilir ve ülke geneline o oran vurulur. eğer altında veya eşitse sözüm yok ama üstünde ise kimse basit bir filmle bu işi normalleştirmeye çalışmasın lütfen.
    korkum the hurt locker nasıl yapay, basit bir amerikan propagandası iken oskarı aldıysa bu filmde kapitalizmin, dolayısı ile amerika'nın dünyaya kendi hastalıklı modernlik anlayışlarını bulaştırmak için çekilmiş bir film olması ve bununla oscara ulaşabilme ihtimali. ha çok da tın oscarı almış almamış orası da ayrı. the hurt locker akademinin onlarca ayıbından birisi olarak orada duruyor.
    diğer taraftan burada söz konusu sadece lezbiyen bir aile olması değil, o iğrenç amerikan aile yapısının modernlikmiş gibi gözmüze sokulması. bu filmi izleyince american beauty'un çok yerinde sistem eleştirileri getirdiğini hatırladım. maalesef böyle sistem eleştirisi getiren filmler artık eskisi kadar yok. bizim ve dünyanın da bu yeni modernlik anlayışına ihtiyacı yok. ihtiyacımız olan çocukklarımızı sağlıklı bir toplumda büyütmek ve yetiştirmek. onun yolu da amerikanizmden geçmiyor. onu yolu modern eğitimin yanına anadolu kültürünü entegre etmekten geçiyor. son olarak amerika al modern aileni tepe tepe kullan, bize bulaşma diyorum.
    0 ...