şehrin en ucra köşesindeki bir semtte yaşardı külkedisi. çok genç yaşta ve acıları yaşından büyüktü. her doğum gününde diğer insanlar gibi bir yaş değil onlarca yaş büyüyordu külkedisi yaşadıklarından ders almıştı fakat yaşamaya daha yeni başlamıştı belirli bir amaç ve çizilmiş bir yolu vardı en korktuğu şey ise yanlış anlaşılmaktı. insanlar göründükleri gibi değildir bunu biliyordu fakat insanlara güvenmek istemişti külkedisi ama insanlar kendilerine güvenilecek kadar iyi değillerdi ve olmayacaklardı. hayat şimdiki gibi güzel gelmeyecekti bilmem kaç yıl sonra külkedisine ama yine sevecekti hayatı tüm ağlamalına, tün yaşlarına ve hüzünlerine karşın ki hayat yaşamaya değerdi ne şartta ve şekilde olursa olsun..
nice yıllara külkedisi, nice güzel mutlu yıllara, hayat istediğin gibi gitmiyorsa onu istediğin gibi yönetebileceğin nice yıllara... *