din eksenli-din tabanlı- dini baz alan her hangi bir yönetim ya da toplum veya olgunun, işin -adını ne koyarsanız koyun-içinde dini en küçük bir etki var ise o olgu köhneleşmeye, geri kalmaya ve en önemlisi toplumu oluşturan bireylerin sorgulama yetisinin yozlaştırılmasıyla teokratik bir döneme girmeye mahkumdur ve eğer tarihi bir bilim olarak kabul ederseniz ki dünyada bu böyle kabul görmüştür, insanlık tarihinin en kaotik ve karanlık ve insanlık dışı eylemlerin gerçekleştirildiği dönemler dinin toplum üzerindeki etkisinin hissedilir ve rahatsız edici derecede hegomanyası altında olduğu dönemlerdir.
şimdi niye konuya burdan girdik..cevabı basit, senin de bildiğin üzere sevgili yeni yetmecim..darwin teorisi açıkça dinsel kaynakların senaryolarını - teori denemeyecek hurafelerdir bunlar, en makulu senaryodur - ortadan kaldırmaya başlamış ve iyimser bir tahmin ile, darwin den itibaren darwinin oluşturduğu temel evrim kavramından kat be kat gelişip, birikerek ilerleyen yaşadığımız çağın evrim anlayışı yaklaşık bir 100-150 yıl sonra bu bahsettiğimiz dini senaryoları temelden sarsarak, domino etkisi ile dinin diğer saçmalıklarını da ortadan tamamen kaldıracaktır. tüm korku en basit ve yalın haliyle dinin bilim karşısında er geç yok olmaya mahkum olduğu gerçeğinin yavaş yavaş farkedilmesidir.
peki bu yok olmayı nasıl geciktirebilirsiniz, tabi ki sorgulamayı ve dini senaryolar haricindeki bilimsel teorileri zaman içerisinde müfredattan kaldırıp, bahsedenlere de mevzu bahis konu başlığında olduğu gibi ceza vererek..yalnız unutulmasın ki bu süreç gerçeğin ortaya çıkmasını sadece ve sadece geciktirebilir, engelleyemez..çünkü bilim dini beklemez, ilerlemeye devam eder..
okuduklarım arasında farklı bir yorum olarak gkhnvural rumuzlu yazarın değindiği noktalar gerçekten önemlidir:
eğer yaradılış teorisini kabul ederseniz, arkeoloji, tarih, biyoloji, fizik, kimya, paleontoloji, topografya, jeoloji vs gibi bilimleri reddetmeniz gerekir.zira tüm bu bilimler tanrıya "şirk" koşan bilimlerdir.kutsal kitaplarda açıklanmış olan olayların/bilgilerin aslında öyle olmadığını ortaya koyar hep.
konuyu evrim ve din çatışmasından çıkarır ve günümüze dönersek..basedilen ceza, konu hakkında girmiş olduğum bir önceki entryde de bahsetiğim üzere (#10593550) muhafazakar cemaatçiliğin devletin bütün organlarına yerleşerek olgunluk düzeyine geldiğinin göstergesidir ve uygulamalar, her ne kadar koyunlaşırılmış bir toplum yaratılmışsa da ekosistemdeki tilkileri bile rahatsız edecek kıvama gelmişlerdir..tabandan gelen rahatsızlık seslerini bunun bir göstergesi olarak algılayabiliriz..misal en basit rahatsızlık veren örnekleri sıralamak istesek ilk aklıma gelen: sanat galerisi baskınları, saçı uzun olduğu için dövülen üniversiteli gençler, samsunda kız arkadaşıyla el ele tutuştuğu için gençleri uyaran kahraman zabıta, okullarda kız ve erkek öğrencilerin en az 45 cm aralıklarla sırada toplanmaları, erzurum milli eğitim bakanın duvarına asılı kuran ve seccade -ki laik yönetimlerde hiç bir dinin devlette ve devletin her hangi bir kurumunda yeri yoktur- alkol yasağı falan filen etsetra*...daha arttırabilirim ama gerçekten ruhum sıkıldı..