bir filmi başarılı yapan, karmaşık ve anlaşılmaz olması değildir. ki sırf seyirci anlayamasın, güzel olduğu içgüdüsüne kapılsın diye değil; anlamaya çalıştıkça, deştikçe karşısına anlamlar çıksın diye ve boşlukları kendisi doldurdukça, farklı biçimlerde doldurabileceği boşlukların alternatiflere yer açmasıyla kişiye sağlanan filmi sahiplenme duygusunun hissettirdiği mutluluk o filmi başarılı kılar. bu filmde de öyle.
ayrıca tüyap 2010'da hasan ali ağabeye imzalattığım kitabı da zeytinyağlı yaprak sarma kadar lezzetli bir türkçe romanı.