tam olarak da kuran yaklaşımı demek istediğim başlıktır. diğer milletlerde olmadığını düşündüğüm yaklaşımdır.
kuran en çok saygı duyulan kitaptır. dantel örtüsü ile hep duvarda asılıdır. * genel temizlik sırasında tozu alınır.
asla belden aşağı tutulmaz. tutan şiddetle eleştirilir.
meali okunmaz çünkü arapçası çok sevaptır. *
meali okunmaz çünkü herkes anlayamaz. *
kuran olan odada yatılmaz. *
kuran a abdestsiz el sürülmez. *
kuran a baş açık el sürülmez. *
illa okuyacaksan yasin kitaplarından bir kaç sure oku.
önce ölülere okunur. *
vs vs vs vs vs
oysa ki;
kuran a saygı insanı kuran dan uzaklaştırmamalıydı.
mesela benim yatak odamda, başucumda kuran olmalı ki her an elimin altında olsun, aklıma takılan bir şey olduğunda hemen açıp bakabileyim.
allah bir kitabı anlaşılmaması için indirmediğine göre aklında problem olmayan herkes ayetleri anlayabilir. yoksa "bu kuran düşünenler için öğüttür." diye ayet inmezdi.
meal mi daha çok sevap arapçası mı sorusuna cevap vermek anlamsız çünkü ben sırf sevap olsun diye kuran okumaktansa allah ne diyor, ne istiyor, hayatımı nasıl şekillendirmeliyim, diye kuran okurum. yoksa kuran benim için sevapmatik değildir.
kuran a saygı demek onu okuyup anlayıp hayatı ona göre şekillendirmek demektir. sanıldığı gibi kurandan kaçmak demek değildir.
yeri gelir abdestsiz de dokunurum, abdestsiz de okurum, yatarken de okurum ayaktayken de okurum.
çünkü allah "onlar yanları üzerine yatarken, otururken allah ı anarlar." diyor. demek ki yatarken de anabilirim.
ayrıca kurana abdestsiz dokunulmaz diye bir ayet yok, ona temiz olanlardan başkası dokunamaz diye ayet var ki bu ayet abdest ayetinden önce inmştir. bu yüzden konu ihtilaflıdır.
ama tüm bunlar kuranı sıradan bir kitap haline de getirmemelidir. o en kutsal kitaptır.o, her an okumamız gereken, en çok mealini okuyup, anlayıp, hayatımızı ona göre şekillendirmemiz gereken, aklımıza bir şey takıldığında hocalara değil de ilk kendisine başvurmamaız gereken kaynağımızdır.