Normalde yazmam böyle şeyler. Böyle şeyler yazmam ama hep yazarım işte.
Yazamadım. Çünkü yazdığım yerde sen göreceksin. Burası hariç. O yüzden okuyun ama çaktırmayın.
Garipti. Türk filmi tadında, yer yer fransız sıkıcı filmlerine dönen 3 gün geçirdik bir arada, Urlada.
bugüne kadar ne dediysem sende geri tepti hepsi.
-abi, benim kız arkadaşım benden en fazla iki yaş küçük olabilir.
-yok abi, arkadaşımın eski kız arkadaşına yavşayacak kadar yavşaklaşmadım.
evet, yavşaklaştım. her şeyi göze aldım. şirketin ödemelerini yanıma aldım yanına gelebilmek için. olmayan günde olmayan bir iş çıkardım kimse fark etmesin diye. koşa koşa geldim yanına.
olacağından o kadar emindim ki, olmama ihtimalini hiç ama hiç düşünmedim. sabah kordonda seni beklerken zaman bir türlü akıp gitmedi. oysa ki hep yalnız başıma çok zevkli zamanlar geçirirdim. beklemek, acıydı.
sonra sen geldin, bal rengi gözlerinle. ne kadar çok planımız vardı, gelmeden önce planladığımız. hepsini yapacaktık sözde. yapamadık. senin yorumlarına göre sabun köpüğüydü benim sana hislerim. öyle ya, en fazla benim yeni avlarımdan biriydim. değişmezdim...
değiştim. ne zaman anladım biliyor musun değiştiğimi? senin bana sabun köpüğü aşkımı anlattığın gün. çok bilmiş.
her gece barlardaydım evet. kız kaldırmada üstüme de yoktu. bugün senin verdiğin hasarı düzeltmek için arkadaşlarım güzel bir karşılama töreni hazırlamıştı. masadaki kızlardan biri benle muhabbeti koyulaştırmaya çalıştı. hadi desem gidiyorduk eve. diyemedim. dememeliydim.
hem de öyle kasmadım, yok abi benim sevdiğim var diye. içimden gelmedi sanırım. hani yay erkeği şöyle böyle diyordun ya, öyle değilim işte.
bu aralar ne zaman mutlu oluyorum biliyor musun? sen bana mesaj yolladığın zaman. ama anlamlandıramıyorum neden mesaj attığını.
yıllardır arkadaşlarıma "yapma be oğlum" diye başlayan tavsiyelerimin bana geri döndüğü gündü bugün.
mutsuzum. bir süredir böyle olurum. ben mutluluğu seninle ayrıldığım otobüste bıraktım sanırım. bir daha elime nasıl geçer bilmiyorum. ya senden hiç beklemediğim birşey gelecek, ya da zamana bırakacağım ama geçmiyor ki zaman.
ağladım da biliyor musun? inanmadığım bir tanrıya yalvardım. şansımı her yerden denemek istedim çünkü.
sevdim yani, anlıyor musun? sabun köpüğü değil. bir kaya gibi duruyor orada.
hani, dar alanda kısa paslaşmalarda diyor ya:
Ressam olur insanlar başkalarını kazıya kazıya, ya da işte senin gibi resim olur kazına kazına diye.
sanırım en şahane tablo benim. evet ben bir tabloyum.