odtü yü puanı fazlasıyla tuttuğu halde yazmamak

entry2 galeri
    1.
  1. Ben... Puanım Türkiyemin pek çok üniversitesinde dört yıllık eşit ağırlık ve sözel alanlarda pek çok bölüme tuttuğu gibi (salt sözel alanda boğaziçi hariç hepsine tutuyordu, yani tüm üniversitelerin sözel bölümlerine tutuyordu, boğaziçi için birazcık daha puan gerekliydi, belki yazsam kazanırdım da, yine de o hariç puanım hepsine tutuyordu) Odtü'nün de dört yıllık sözel bölümlerine (eşit ağırlık ile sözelin ortak alanlarından da bölümlerin bazıları buna dahil) puanım fazlasıyla tutmaktaydı. Ama yazamadım. Hayat şartları...Ailemin yanında olmak durumundaydım. Halbuki çoğu özel üniversitenin burslu bölümlerine de puanım tutuyordu. Ama özel üniversitelere sıcak bakmıyordum ve güvenmiyordum. Hem aile yanında olmanın avantajlı olduğunu da düşünüyordum.

    Üstelik bulunduğum yerin tek bir bölümünü tercih ettim. Zaten puanım çok yüksek olduğu için okumak istediğim yeri yazmalıydım.

    Yani tercihim tek bir üniversiteden yana oldu. Üstelik yazdığım fakültenin tek bir bölümü vardı. Tekler*

    Tek tercih buna denir işte...Seçtiğim bölüm oldukça popüler bir bölümdür. Bu tercihi yapma konusunda çevremden de oldukça etkilenmiştim, ama bölüm bende de merak uyandırmıştı, yeni bir alandı, daha doğrusu ülkemizde akademik olarak gelişmekte olan bir alandı da...Her şeyden önce seçtiğim fakülte tercih ettiğim üniversitenin yeni kurulmuş bir fakültesiydi. Dört sene evvel kurulmuştu, oldukça yeniydi. Pek çok şey daha tam olarak yerine oturmamıştı.

    Madem Boğaziçi'ni ve Odtü'yü yazmayacaktım, bulunduğum üniversitenin çevrede popüler görülen, geleceği parlak ve ilgimi de çeken fakülte ve bölümünü yazmalıydım. Ayrıca bilmenizi isterim ki o fakülte Odtü ve Boğaziçi'nde yoktu. Ben de tercihimi bu şekilde yapmıştım. Bu arada ikinci üniversiteyi okumuş olacaktım. Maddi durumun kötü olması nedeniyle açıktan dört yıllık bir bölüm okumuştum. O zaman da puanım fena değildi, ikincideki gibi süper olmasa da... Ama açıktan okumuştum. Biraz ferahlayınca ve çevrede örgün öğrenimde okumanın önemini gördükçe (halbuki bitirdiğim yer iyi bir fakülteydi, dört yıllık olduğu için de diplomada açık öğretim diye yazmıyordu ki zaten dört yıllık olduğu için örgün öğrenimle eş değerdi, üstelik iyi dereceyle bitirmiştim, öyle olduğu halde insanlar önyargılıydı) tekrar okuma isteği uyanmıştı, hem elimde de fırsat vardı. Kendi bulunduğum yerde okuyabilirdim en azından. Yine de kararsızdım yeni baştan başlamaya. Diğer taraftan herhangi bir uzman beni yönlendirmemişti. Çünkü dershaneye gidememiştim.

    O sene sınava girmek konusunda kararsızlık içindeydim. Nihayetinde kararımı verip kendi çabalarımla çalışarak sınava hazırlanmıştım. Aynı ilk girdiğim sınav gibi yine ikinci seferde de kendim çalışıp hazırlandım.

    Sonuç olarak tek tercih yaptım ve master için de aynı yeri seçtim. Yani üstüne master yapıyorum.
    0 ...