eskiden yağdımı okullar ankarada en az 3 gün tatil olurdu. bazen akşam haberlerde duyrulur, bazen sabah sürpriz olurdu. sokağa çıkmak kar topu oynamak için çıldıran şahsım, kapıda eldiven şapka ve atkıyla bekleyen babaannem tarafından üstünü sıkı giy hasta olacaksın repliği ile sakinleşmeme sebep olurdu. çöp poşetleri eşliğinde kaymak, ellerin karla çok teması yüzünden kırmızıdan mora dönmesi, dışarıdan eve dönmek istemeyen mutlu ben, bakıyorumda çok uzun yıllar öncesinde kalmış. bugün kar yağsa yollar ne hale dönecek işe gidip gelmek çileye dönüşecek tarzında düşünceler yağan karın tüm güzelliklerini alıp götürüyor ne yazıkki, ayrıca çocukken her şey çok daha güzel, sorumluluk duygusundan uzak yaşamak bazı şeylerin keyfini çok daha iyi anlamaya sebep oluyor. şu anda düşündüğüm şey kar yağmasından çok, kış bitse ağustos böcekleri ötmeye başlasa yaz gelse, yoğun tempodan en azından bir haftalığına uzaklaşsam. kısaca kar küçük bir çocuk için çok farklı şeyler, büyük bir kişi için çok farklı şeyler ifade ediyor.