ne kadar duymak istenilir ya da istenmez bilmem ama;
* 30 yaşındaki bekar kadın, her zaman aşk kadınıdır. hep öyle kalır. her genç ve orta yaşlı erkeğin sığınacağı limandır. insanın kafa dağıtması için bir aşk kadınına ihtiyaç vardır. tehlikesizdir, kaprissizdir. kaprisi olsa bile fazla umursanmaz, çünkü ciddiye alınmaz. her askerlik yapan gencin hayalidir mesela. ama sevilmez, sevilemez. bir gelecek düşünülemez.
* 30 yaşındaki bekar kadın kariyer yapmışsa iyidir. ama yapamamışsa evli ve mutsuz erkeklerin ilk tercihi olacaktır.
* 30 yaşındaki bekar kadın hep bekar kadın olacaktır. zira onunla evlenmek isteyenlerde hep eksik erkekler olacaktır. ya yaşları çok büyük olacaktır yada ayakları üzerinde duramayan erkekler. ama kadın kariyer yapmışsa bu kariyerden faydalanmak isteyen erkekler olabilir.
* 30 yaşındaki bekar kadını gerçekten seven bir erkek çıkar ama bu kadını arkadaşlarıyla tanıştırmak istemez. çünkü arkadaşları espiri maiyetinde de olsa ''lan jigolo'', ''okul arkadaşını mı faceden buldun'', ''bu kadar umutsuzmuydun be kardeş'' diye takılacaklardır. eğer kadın çok bakımlı ve kariyer yapmış ise; ''nerden düşürdün bunu'', ''parası var mı'', ''çok şanslı bir jigolosun'', ''hem sex hayatın şenlendi, hemde cebin doldu'' diyeceklerdir.
bu benim suçum değil, toplumun suçu. ne yaparsanız yapın, bu kafaları değiştiremezsiniz. sadece türkiye değil, tüm dünyada bu böyledir. acı ama gerçek.
olur belki istisnalar ama o istisnalarda da art niyet aramak lazım.
ben kötü düşüncelerden arınmış. 30 yaşındaki bir kadınla mutlu olabilen, hayata umutla bakan, dürüst, ahlaklı ve kibar bir kişiyi tanıyorum. o da hz muhammed.
başka da kimseyi bilmiyorum.
