buradaki temel sorun, dinin Allah(cc)'ın katından insanlara indirilmiş bir vahy olduğu mu, yoksa dinin peygamber olarak tanımlanan insanların zihninden çıkmış bir kurgu olduğu mu sorunudur. Yaratıcı veya öbür dünya inancı olmayan insanlar, dinin tarihsel ve sosyolojik öncesi olan bir kurgu-yapı olduğunu iddia ediyor. Biz Müslümanlarsa onun Allah(cc)'ın katından peygamber efendilerimiz(as) aracılığıyla, çeşitli dönemlerde, değişik formlarda, bize indirildiğine inanıyoruz.
Bu açıdan bakınca farklı kültürlerdeki islami nosyonlar bizi şaşırtmaz çünkü dinin buna cevabı, daha önceden de farklı toplumlara farklı tarihlerde peygamber gönderildiği ama bu toplumların vahyin orjinal halini zaman içinde tahrif ederek esas duruşundan uzaklaştırdığıdır. Fakat bu konuda Kuran'da zikredilen peygamberlerden başka, kesin bir isim bilmediğimiz için, net konuşamıyoruz.
ama esas nokta, bana göre, kişinin imanını bilgisine değil, bilgisini imanına adapte etmesidir. Yani, birey önce inanıp inanmadığına karar verir dine, sonra ona göre bilgi kaynaklarını kullanarak kendi inancını veya inançsızlığını güçlendirmeye çalışır.