kutuplaşma barış şartları altında demokratik kavramlara bağlı olarak yaşamayı becerebilen insanlar çoğunlukta olursa, olmaz. batı toplumlarında kimisi şöyle düşünür, kimisi böyle düşünür ama gül gibi yaşayıp giderler. öyle bir anlayış türkiye de mevcut değildir. türkiye kutuplaşmadan, barış şartları altında yaşamayı öğrenememiş bir toplumdan oluşur. ramazan da öğlen yemeği yiyen adamı bıçaklarlar bizim memlekette. hristiyanlığın en kutsal bayramı eastern´da köln deki büyük katedralin duvarına marksistler tutup " burası milletin afyonudur" yazmışlar graffitiyle... millet nasıl tepki gösterdi buna?...güldüler resmen...hiç kimse ciddiye almadı. cünkü senin herhangi bir şeyin olmadığına inanma hakkın olduğu gibi benim de o şeyin olduğuna inanma hakkım var. bu kadar basit. böyle bir şey türkiye´de olsa, kan gövdeyi götürür. ya da alman devleti "islam birlikleri" kurarlar, üstelik de almanları devamlı kötülerler, "kafirdir" bütün almanya, buna rağmen hepsi "kurum" statüsündedir, ve hepsini destekler devlet. gıcır gıcır paradan bahsediyoruz burada...parayla destekler... alman devletinin böyle bir durumda tek bir isteği vardır, "buranın kantininde yaptığın satışlar da kar amacı gütmeyeceksin"...ama hiç türk kar etmeden satış yapar mı?..orayı ortada kağıt imza falan olmadan, "para karşılığı" birisine "verirler"...orası onun dükkanı olur, halbuki görünüşte orası kurumun yeridir, o şahıs da orada "gönüllü" olarak çalışıyordur, sanar ki almanlar yerler bu ayakları... bir gün ajanlar gelir, bi döner yer yanında bi ayran içerler, sonra çıkarlar, 3 dakka sonra polis eşliğinde gelirler, bütün hesapları didik didik edip, orayı o adama "işlemsiz olarak satan" adamları, o adamı alırlar kodese... türk gazeteleri de bunu "almanlar cami kapattı" diye lanse edip, herkesi alman düşmanı yaparlar... alman gazeteleri de bunu "üçkağıtçı türkler" diye lanse edip onlar da almanları türk düşmanı yaparlar - zaten meyilllidirler-
ama işte kutuplaşmalar böyle başlar. bu örneği de ondan dolayı verdim. türkler kendilerince birtakım işler çevirip, diğerlerinin gerizekalı olduğunu düşündükçe kutuplaşmalar sürüp gidecektir. dürüstlükten ayrılanlara karşı normal insanlar kin duyarlar, böyle bir şey insanın fıtratında vardır.
ayrıca türk insanı "herşeyi en iyi kendisinin bildiğini sanmakla" zaten belirli bir kutba doğru yönlenmiş olur.