biliyor musun?
gözlerine baktığımda o aşkı görebiliyorum.
bana olan aşkını
yarı hüzünlü...
yarı korkulu...
kaybetme korkusu...
yarı mutlu...
yarı hevesli...
yarı kırgın...
o kadar güzel bakıyorsun ki,
elimde olsa dünyanın 8.harikası ilan ederdim *
sen benim dünyamda yaşadığın için sadece tek harikasıdır zaten orası ayrı ;)
hiç farketmez,
hangi konuda olursa olsun,
haklı olsam bile
sen öyle büyük bir varlıksınki hayatımda
her durumda bütün haklar senin oluyor.
bana hayatını adadın,
beni haketmediğim kadar çok sevdin,
hatta kendine zarar verebilecek kadar...
ve ben her ne zaman seni benim yüzümden mutsuz olduğunu hissetsem
geceleri rahat uyuyamıyorum.
dedim ya ne kadar haklı bile olsam seni üzmemem gerektiği fikri düşüyor aklıma.
lanet ediyorum kendime...
öfkeleniyorum...
bir başkasının yüzünden üzüldüğünü hissetsem,
o an hiç gözümü kırpmadan ona verilebilecek en büyük cezayı vermek istiyorum.
hayalimde öldürüyorum onu!
yada onları...
bir ömür boyu kabus gibi üzerlerine çökmek istiyorum hesap sormak istiyorum.
ve ben seni deli gibi seviyorum...
bir gün defol git artık hayatımdan desen bile,
ilk günkü tazeliğini koruyacak bu aşk.
biliyorum sensiz yapamam ben.
bir başkası beni böyle sevemez,
bana böyle katlanamaz...
çok biliyorum çünkü ufacık bişeyde siktir olup giden beş para etmez kızları.
hiç kimse beni
benim senin beni sevdiğin gibi sevemez.
adım gibi eminim,
hiç kimsenin bana yalan söylemediğinden bu kadar emin olamam.
hiç kimsenin sözüne
"tamam öyle diyorsa kesin öyledir" diyemem.
sana olan aşkım bu yüzden zaten...
sana öyle çok güveniyorum ki,
ne bileyim
seni ben gibi hissediyorum.
çünkü nasıl ben kendime zarar vermezsem
sende bana öyle zarar vermezsin.
nasıl ben seni hangi derece seviyorsam sende beni
o derece seviyorsun.
biliyorum...
buna
neden bu kadar inanıyorum bu söylediklerime inan bende bilmiyorum.
ama inanıyorum,
adını koyamıyorum bu inancın güvencin...
biliyorum sevmek budur aşk budur bundan eminim.
belki kavgalarımızdan rahatsızsındır ama
şunun farkında mısın bilmem,
nikah memuru nikahı kıyarken iyi günde kötü günde hep birlikte olmak şartıyla kıyar nikahı.
biz kötü günlerimizde birbirimize katlanarak
asla bıkmadan usanmadan
"olsun seviyorum" diyerek
bu kuralı şimdiden uygulamış oluyoruz...:)
o yüzden ben hiçbir zaman bu anlaşmazlıkların bizi ayıracağını düşünmedim.
aksine birbirimize olan bağımızı daha kuvvetlendireceğini düşündüm
niye mi?
çünkü içimizde olan bu kaybetme korkusu
her kavganın sonunda dahada büyüyor.
ama aşk o kadar güçlüki
bu kaybetme korkusuna karşı birbirimize olan bağı dahada arttırarak birlikteliğimizi garantiye almak istiyor...
işte böyle bişey...
ölümsüz aşk denilen şey budur...
olumsuzluklara karş,ı
ölümsüzlüğü güçlendirmek.
hani şarkımızda diyor ya
"bi ev bi yuva iki de çocuğa yok bensiz karışamam" diye
işte bu o
ben sensiz asla yapamam
özetle "yollar ayırsa bile yıllar ayırma bile eller ayırsa bie biz ayrılamayız":)