walkman, mp3 player, discman gibi müzik aletlerinin kulaklıklarının müdahil oldugu şerefsiz kablolar grubudur bunlar.
evden çıkacaksın, çantaya güzel bir şekilde kabloyu koyuyorsun, 2 kat inip çantayı tekrar açtıgında çok çılgın bir şekilde karışmış oldugunu görüyorsun.
lan ibneler hangi arada karıştınız ya?
hem nasıl karıştınız lan? iki kat indik şurda, hem de asansörle.
öyle bir karışmışlar ki gören duyan 4km engelli koştuk, amuda kalktık, helikopterden salto atarak denize dalış yaptık filan zanneder.
en kral denizcinin atamayacagı bir dügüm oluşturmuş kablolar kendi kendilerine..
hayır, o sorun degil, her seferinde açıyoruz da artık paranoyalara sürüklemeye başladı bu ibneler beni.
elektrikli aletlerin, robotların yakın zamanda dünyayı ele geçireceklerine, hepimize tecavüz edeceklerine, bize tuvalet temizleteceklerine inanıyorum artık.
beyni var lan bunların.
yoksa her seferinde bu kadar komplike bir sorun yaratamazlar.
geçen gece yakaladım bunları zaten.
kablonun içinden gelen iki telin konuşmalarına şahit oldum;
-lan salim üç deyince sen bana dogru dönüyon, ben de sana dogru tamam mı?
*tamam abey sarılalım sıkı sıkı
şerefsizsiniz lan siz. kabloluktan nasibinizi almamışsınız. size saygı gösterende suç. al bir dj kulaklıgı bak bakayım karışıyor mu? sök bunların içindeki bakır telleri de bilegine dola.