yok eski tadı buraların,
güzel diziler, şaraplar umrunda değil kimsenin.
ne kavgalar eskisi gibi, ne barışlar.
ne de özlemler.
demiş ya bir şair,
bu hasret öyle uzun sürdü ki;
adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonunda.
hasretler de öyle bildiğin gibi değil.
kar yağınca yine kimse sevinmiyor,
biz zaten... neyse...
küfür ediyorum, ayağım kayıyor, artık nefret ediyorum.
kar bana seni hatırlatıyor, canımı acıtıyor.
ne şubat şubat, ne ağustos ağustos...
herkes farklı yabancı.
ve farkettim ben artık televizyona bakıyorum.