tüketim toplumu

entry64 galeri video1
    7.
  1. neo-liberalizm ve küreselleşme akımları sonucunda, dünya üzerindeki tüm toplumların dönüştükleri toplum modelidir.

    öyle ki tüm sistem, tüketicilerin sürekli tüketebilmesi üzerine kurulmuştur. bu esnada, "üretimin olmadığı yerde tüketim nasıl olacaktır" sorusu gündeme gelmektedir. ancak, günümüz ekonomik sistemi artık üretimin yerine sermaye hareketlerini koymuştur. hemen hemen bütün küresel şirketler, ürün imalatından çok sermaye hareketlerine, finans piyasasına yatırım yapmaktadırlar. örneğin; dünyanın bütün büyük otomotiv şirketlerinin, verdikleri kredi ve diğer finans işlemlerinden elde ettikleri kar, otomobil satışının kat kat üzerindedir. hatta bir çoğu zarar ediyor bile gözükmektedirler. ancak mali piyasada elde ettikleri muazzam karlar ile sermayelerini daha da arttırmaktadırlar. kaldı ki, imalatlarını da hep üçüncü dünya ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerdeki taşeronlar aracılığıyla gerçekleştirmektedirler. ardından, üretilen ürünleri yine bu ülkelere geri satmaktadırlar. tabi üretim değerinin onlarca kat üzerinde bir değerle.

    velhasıl, tüketim, günümüz küresel sisteminin devamlılığının sağlanabilmesi için temel koşul haline gelmiştir. burada asıl sorulması gereken soru ise şudur; bu sistem nereye kadar böyle sürdürebilir? yoksul ülkelerin ürettiklerini zengin ülkelerin tükettiği bir sistem varlığını devam ettirebilir mi? -ve daha da önemlisi- ettirmeli midir?
    1 ...