nilüfer turizm

entry319 galeri
    173.
  1. 2009 senesinde kamil koc un rahat hat tinda yer bulamayinca, kendisini ankara da mamak yonune dogru gidip, ictima icin kullandigim esnada, ikram esnasinda ilgili host ile asagidaki gibisinden bir diyalogu yasadigim firma.

    327. donem olarak, ankara da askerlik yapilmaktadir, onden bir arkadasin da, ayni birlige gittigi ogrenilmistir. neyse, araca binilir, bura terminalinden, inegol tarafina dogru yola cikilirken, host ikram olayina girer :

    host : siz beyfendi, cay mi kahve mi, kek mi pogaca mi?
    n.e. :ben kahveyle, kek alayim...

    efenim killanan adam modundaki bendeniz de, sanki omrunun her saniyesinde hijyen kumkumasi yiyecekleri bogazindan geciriyormus gibi, kekin son kullanma tarihine goz atmis, ve tarihin gecmis oldugunu gormusumdur:

    n.e. : pardon host bey, bu kekin tarihi gecmis degistirir misiniz?
    host: yok beyfendi, onlarin ambalajlarindaki tarihleri farkli, yoksa ambalajlari bir kez daha kullaniliyorlar, ve keklerimiz taze (!).. isterseniz baskasiyla degistireyim..
    n.e. : iyi ver bakalim bir tane..
    host : buyrun..

    baktim ona da, onun da tarihi gecmis yemedim ben de. aslinda cok buyuk bir onemi yoktu ama musteriyi kandirmaya calismalari da ilgincti, ki inegol de yolcu alirken, sigara icmeye indigimde de, host asagida beni gorup bombayi patlatti.

    host: abi ben de araciyim, kalan kekleri yeniden ambalajliyorlar, sonra da kullandiklari eski ambalajlara dikkat eden yolculara da boyle boyle deyin diyorlar.. gibisinden bir seyler demisti..

    ben de anladim, bir kek ugruna ne boklarin dondugunu. vatandasin yedigi iki kekten para kazaniyorsan, hic verme o kekleri.. o keki 2-3 yasinda cocuguna yediren anneler de var. hele ki, meyve sularina bir sey de demiyorum. bu sinekten yag cikarmaktan fazlasi !
    0 ...