Bu dükkana her gün onlarca kız geliyor. Kimisi güzel, kimisi çok daha güzel. Hemen hemen her birinin yüzleri makyajlı. Vücut hatlarını gösteren daracık elbiseler giyiyorlar. Bir çok erkek için o kadar çekici ki... Benim için de öyleydi. Sen bugün o tertemiz yüzünle ortaya çıkıp bana aslında güzel olanın ne olduğunu gösterene kadar.
Konuşurken yaptığın mimikler yapmacık olamaz. Senden bir parçalar, bunu hissettim. Güldüğün zaman yanağında oluşan o gamze hiç yok olmuyor sanki. Ciddi ciddi konuşurken bile görebiliyordum. Üstelik o yoktu.
Neyse ki dükkanda tutunamayanlar yoktu. Arkadaşımı arayıp depodan getirmesini istedim. Mükemmel. En az 15 dk sürerdi bu. Konuşacaktık seninle. O sırada dükkana bir müşteri akını olmasaydı tabi.
Bilmeni istiyorum. Bu dükkana bu dönemde günde ortalama 30-35 müşteri gelir. Senin dükkanda beklediğin o sırada gelen müşteri sayısının en az 20 olması tesadüf olabilir mi ? Tesadüflere inanmam aslında. insanın kaderi vardır. Tesadüf diye bir şey yoktur. Ama bunun bir tesadüf olduğuna inandırıyorum kendimi. Ve tabi arkadaşımın 10 dk geçmeden kitabı getirmiş olması da cabası.
Bilmeni istediğim bir şey daha var. O kitabın fiyatı 22 tl. Sana 10 tl den verdiğime bakma. Sana bir jest yapmak için değildi. Bilmiyorum bir anda ağzımdan çıktı o fiyat. Esnaf ahlakı tabi. 10 lira dediğin bir kitabı sonradan '' pardon yanlıs hatırlamısım. O kitap aslında 22 lira. '' deyip satmazsın.
Ayrıca, hiç ihsan oktay anar kitabı okudun mu ? diye sormamın nedeni sırf muhabbet açmaktı. Bilmeni istiyorum ben o adamın hiç bir kitabını sonuna kadar okumadım.
Şimdi bunları burda neden yazıyorum ?
Çünkü, bu dükkanda sürekli çalışmıyorum. Sen daha sonra tekrar gelsen bile denk gelme olasılığımız düşük. Kadere inanıyorum evet. Karşılaşmamız gerekiyorsa karşılaşırız tabi. Ama ben kaderimi zorlamak istiyorum bu defa. Olur ya belki okursun bu yazdıklarımı. Bir şekilde ulaş bana. Tutunamayanlar'ın fiyatı hakkında konuşmamız lazım.