evlilik kurumunun tarihini, ne olduğunu bilmeden, insanlık tarihinin gelişim basamakları hakkında bilimsel bilgi bahibi olunmadan yorum yapılınca boka sardıran konu.
evlilik kutsiyet taşıyan bir kavram değildir.o kutsallığı insan atfeder.birine olan sevginiz veya bağlılığınız veyahut sadakatiniz, devlet güvencesiyle(basit bir imzayla) olmamalıdır.birey olduğunu farkeden, kendini tanıyan ve duygularında samimi olan kişi için o imzanın herhangi bir gerekliliği yoktur.
ancak, toplumdaki her bireyin gelişim evrelerini tamamlamadığı gerçeği, bu tip kurumları zorunlu kılar.zira, eğer evlilik kurumu toplumsal olarak bir zorunluluk haline gelmezse, gelişmemiş bir toplumda, ikili ilişkiler inanılmaz derecede yozlaşarak sürdürülür.
insanın bilinç düzeyinin yükselmesiyle (tüm toplum olarak insan) bu tip doğal olmayan kurumlar zaten "ilga" olur.
şu an bizim toplumumuz için evlilik gerekli midir denilecek olursa, cevabı(herkes için) "evet" olmalıdır.çünkü bizim toplumumuzda birey olamamış, kendinin farkına varamamış, kişisel olarak gelişmemiş insan sayısı, nüfusun neredeyse yüzde 90 gibi büyük bir kısmını oluşturmakta.
edit:ben bilinçliyim, o zaman evlenmeden çocuk sahibi olurum demek hatalı bir yaklaşım olur.zira toplum denen aygıt, görünmez bir bandoya benzer.ve o bandoya uymadığınızda hemen deşifre olursunuz.bu durum sıkıntı yaratır.eğer bu sıkıntıdan salt kişi etkilense mesele olmaz.alırsınız sorumluluğu, kimse umrumda değil dersiniz ve çıkarsınız işin içinden.ancak yaşanılacak olan olumsuzluklar sadece sizi bağlamayacaktır.ailenizi ve çevrenizi ve daha da önemlisi, yaşam konusundaki seçimleri henüz belli olamamış "evlilik dışı" çocuğu etkisi altına alacaktır bu durum.aileniz ve çevrenizle ilgili sıkıntılar yine göze alınabilir.ancak daha "insan" olma becerisi olmamış bir canlının geleceğiyle ilgili sorumluluğu alma hakkınız yoktur.
