itiraf ediyorum ama dalga geçmek yok bak sözlük... *
dün gece saat 1'e doğru kapattım pc'yi oyalandım biraz kıyafetlerimi hazırladım telefonum kapalıydı şarja taktım felan yataken bi baktım saat 2:20 olmuş. alla alla nası geçti bu saat bu kadar çabuk, hof yine 4 saatlik uykuyla mı gidicem okula didim kendi kendime yattım sonra.
8:30 da başlayan dersim için her zamanki gibi kalktım. saat (sözde)6:30'da çaldı, kalktıp hazırlandım 7:00'de evden çıktım ama hava nası karanlık sokaklar nası ıssız. birde sinirlendim havanın kapalı olmasına, oof yine mi kış geliyor yağmur mu yağacak ne bu havanın kapalılığı yahu içim sıkıldı hem bu insanlar nerde bu sokaklar niye boş diyerek yürüyorum durağa doğru saf saf...
o saatte bindiğim otobüsün hınca hınç* dolu olması gerekiyordu ama boş sayılırdı, bir koltuğa oturdum. otobüse bineli yarım saat geçmişti, neredeyse varmak üzereyim konak'a* fakat hava hala kapalıydı... ne kapalısı bildiğin karanlıktı.
benim de içime kurt düştü didim lan yoksa...
yanımdaki uyuyan kadını dürtüp saati sordum. benim saatime göre 7:30 olması gerek kadın bana 6.30 diyince kadına bir neeeeeeeeeeeeee diye çemkirişim vardı ki kadında sabah mahmurluğuyla nolduğunu bilemedi kendinden şüphe etti bi an...
peki dedim, teşekkür ettim ama resmen çöktüm koltuğa bi süre tepkisiz dondum kaldım. benim gibi uykusuna bu derece düşkün olan biri için yıkılma anı işte bu andır sözlük, gözümün seyirdiğini hissettim hırr.
sonra metro, sonra 525* derken saat 7:10 gibi okuldaydım ve okul kapısı 8'e kadar açılmadı 1 saatte onu bekledim ühü.
oturup daha berbat bi sabah olabilir miydi diye uzun uzun düşündüm ve sakinleşmek için kendimi klasik müziğe verdim...
saatimin nasıl 1 saat ileri alındığı hala muallakta... eğer bunu yapanı bulursam bir dahaki girdiğim itiraf bir katilin anılarıyla ilgili olacak...