daha önce yüz kere yazacaktım ama zirve organizasyonu (ilerki paragraflarda açıklanacaktır bu kelimenin bir sike yaramadığı) işlerinden kendimi sıyırmayı bekledim ki objektif bir yorum yazayım. tutunun, başlıyoruz...
hani çok şekil duran bir kelime var ya; "organizatör" hah işte bu arkadaşlar bir sik yapmaz esasında. yapacağı tek şey başlık açarken aklındaki kesin gelecek olan yazarları yazmak, zirveye birkaç gün kala kesin geleceklerin sayısı +5 ile bir mekana rezervasyon yaptırmak. sonra zirvedeyken duruma göre gidilecek mekanı diğer yazarlarla konuşup değiştirmek. bu kadar basit. ha artı bir şeyler yapmak istiyorsa da yeni gelen yazarları diğer yazarlarla kaynaştırabilir tabi ayrı konu.
yani büyütülecek bir şey yok. hepimiz aklı başında insanlarız, kimsenin kimseyi koyun gibi götürmesine, yedirmesine, "ne içersiniz" diye sormasına gerek yok. organizatörün işe yaradığı tek nokta mekan ayarlamak ve diğer yazarları "kesin gelecekler" listesine yazmaktır. ki bu son söylediğim de "anoğw baya kalabalık olduk lan" diye ego tatmini yapmaktan da başka bir işe yaramaz.
"benim organizasyonunu yaptığım zirve x kişiydi ahahaha" demek ise diğer yazarlara saygızıslıktan başka hiçbir anlama gelmez. koyun mu lan onlar? (de-ka ile yaptığımız geyiği tenzih ederim. iftar zirveleri vs. anladınız sen sen sen ve sen hepiniz)
ne demeye çalışıyorum?
alt tarafı zirve lan. büyütmeyin, takılın işte. iyiydi kötüydü. zirvede de dedim. sanki millet oraya ciddi ciddi çiğ köfte yemeye gitmiş gibi. hatta marla singer 3 gün yemek yememiş sırf çiğ köfte için. yalan. çiğ köfte yani zirve bahane muhabbet şahane.
hadi bakiim dağılın şimdi, kardeş kardeş oynayın...
yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için kendinden tiksinen edit: ankara'daki ilk 6-7 zirveyi organize eden (yani bir sik yapmayan) biri olarak yazdım.
(bkz: tecrübeyle sabittir)