eroin

entry214 galeri
    80.
  1. tek kullanımın bilindiği gibi bağımlılık yaratmadığı fakat bir kaç gün devam etmenin bağımlılığa yeterli olduğu ve bir kez bağımlı olduktan sonra kullanılmadığı taktirde yaşanan kriz bağımlılığından daha çok psikolojik bağımlılığının önemli olduğu genelde kahverengi tonlarında satışa sunulan narkotik tipi(opioat) uyuşturucu maddedir.

    eroin dünyadaki en kuvvetli uyuşturucudur. bu sebeple eroin kullanan kişi kesinlikle lokal anestezi ile ameliyat edilmemelidir. eğer kişi kullandığı maddeyi bildirmeden genel anestezi yerine lokal anestezi ile ameliyata girerse,yapılan lokal anestezi ameliyat edilecek bölgeyi uyuşturamayacağından (sürekli alınan eroinin bünyeye kazandırdığı uyuşturucuya karşı dirençten dolayı)canlı canlı bütün acıları hissederek ameliyat olacaktır. tabii ki bunda vücudun günlük aldığı eroin dozajı yani vücudun uyuşturucuya karşı kazandığı direnç te etkilidir. yani günlük dozaj ne kadar fazla olursa lokal anestezi de o oranda başarısız olacaktır.

    eroinin bünyeye kazandırdığı uyuşturucuya karşı direncin en büyük zararı ise overdose ya da altın vuruş diye tabir edilen çok yüksek miktarlarda eroinin vücuda enjekte edilmesine sebebiyet vermesidir. insan bünyesinin alınan dozaja bağışıklık geliştirmesi sebebiyle kişi her seferinde daha fazla dozaja ihtiyaç duymakta ve en sonunda da daha ne olduğunu fark edemeden aşırı dozdan ölüme sebebiyet vermektedir.

    eroin bağımlısı kişilerin tedavi süreci çok ca basite alınarak, sadece 1 haftalık ağrılı sancılı bir kriz atlatma süreci sanılmaktadır. ailelerin düştüğü en büyük yanlış ta budur. eroin tedavisi tıbbi destek, psikolojik destek ve ortam farklılığını da içeren çok komplike bir süreç olup hiç bir aşaması es geçilmemelidir.

    eroin tedavisine alınan kişiye ilk önce huzurlu bir ortam sunulmalıdır. unutulmamalıdır ki kişi en çok huzursuzluk ve sıkıntı içindeyken eroin ihtiyacını maksimum düzeyde hissetmektedir. işte bu kısım işin psikolojik boyutunun bir kısmıdır. kişiye huzurlu bir ortam sunulduktan sonra amatem (bkz: Amatem: Alkol – Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) diye tabir edilen sağlık kuruluşlarından birine müracaat ederek tıbbi destek istenmelidir ve orada bağımlı kişiye nerden buldun, kimden aldın gibi sorular sorulmadığı gibi hiç bir yasal işleme tabii olmayacağını da anlatmalıdır. çünkü bağımlı kişiler bilgi eksikliğinden dolayı,en çok yasal işlem görmekten ve bozuk sicile sahip olmaktan korktukları için müracat etmemektedirler.

    tedavi sürecine alınacak kişi çekeceği krizlerden korktuğu için tedaviye yanaşmak istemeyebilir. fakat günümüz tıbbının gelişmiş imkanları dahilinde hiç kriz çekmeden,buprenorfin içerikli suboxone isimli ilaç ile rahatlıkla kriz süreci atlatılabilmektedir.

    buprenorfin'in en yaygın kullanımı kanser hastalarının analjezik* düzeyde tedavilerine yardımcı olmak için kullanılsa da,buprenorfin'in kendisi de bir kısmi opioid(eroin de bir opioiddir) agonisti olmasından dolayı eroin bağımlılığının tedavisinde ülkemizde kullanılmayan metadon(tam opioid agonisti) idame tedavisine bir alternatif oluşturmaktadır. Her ne kadar buprenorfinin, analjezik(ağrı kesici)olarak bulunduğu ülkelerde eroin bağımlıları tarafından damar yoluyla kullanımı olsa da, metadon ya da eroin gibi tam agonistlere göre kötüye kullanım potansiyeli daha düşük olarak görünmektedir. ayrıca ülkemizde yasal olarak reçete edilen buprenorfin içerikli ilaç olan suboxone içeriğinde kötüye kullanımın önlenmesi amacıyla nalokson maddesi eklenmiştir. klinik çalışmalar buprenorfin tabletlerine 2:1 ve 4:1 oranında nalokson eklenmesiyle oluşturulan kombinasyonun, kontrollü koşullarda enjekte edilmesinin buprenorfinin etkisini azalttığını göstermiştir. Kişi tabletleri eriterek enjekte etmeyi denediğinde ya yoksunluk ya da azalmış buprenorfin etkisi yaşayacaktır. Böylece özellikle yasadışı ya da yasal opiat ürünleriyle kıyaslandığında, buprenorfinin naloksonla kombinasyonunun yasadışı kullanımı tercih edilmeyecektir.

    tıbbi aşamanın akabinde psikolojik tedavi en büyük önleyici tedbir aşamasını oluşturmaktadır. unutulmamalıdır ki eroinin psikolojik bağımlılığı bir ömür boyudur ve kriz aşamasından çok daha önemli ve çok daha uzun bir aşamadır. eroini bıraktıktan 20-30 yıl sonra bile (ne kadar tehlikeli olduğunu daha önce tecrübe ettikleri halde) tekrar başlanabildiği gözlenmiştir.
    3 ...