kendisini protesto edenlere karşı enteresan bir savunma-saldırı söylemi geliştirmiş parti.
her türlü protestoya karşı diyalektikleri "onlar buralı-oralı değil" şeklinde olmaya başladı. öğrenci protesto eder, "onlar öğrenci değil" derler. işçi protesto eder, "onlar işçi değil" derler. taraftar protesto etti, şimdi "onlar taraftar değil" demeye getiriyorlar.
sanırım biraz daha yüz bulsalar "onlar terörist , insan değil" demeye getirecekler.
bu söylemin gidişatının analizini yapmamız gerekirse ortaya şöyle bir tablo çıkıyor;
akp zihniyeti kendi "ideal" düzlemine protestoyu ve muhalifliği, öteki deyişle demokrasiyi oturtamadığı noktada, adeta sistem hatası vererek, bu insanlara kendi ideal düzlemlerinde yer olmadığını söylemek istiyor. yani ideal bir akp düzleminde protestoya yer olmadığı gibi protestocunun da yeri yok. bunun gittiği noktanın da nasıl hastalıklı bir seviye olduğunu görebiliyoruz. pratikleştirilmeye çalışılan ideal akp zihniyetinde protestocu öğrenci okulundan, çalışan işinden, taraftar kulübünden atılıyor. bu dışlama hareketinin bir sonraki adımı ise her zaman rejim karşıtlarının toparlandığı cezaevleri olmuştur.
bir yere ilerleniyor ama, ileri demokrasiye mi yoksa ileri dikta'ya mı, onu hep birlikte göreceğiz..