tanım: başa gelen şer'dir, beladır, hoşnut olunmayan durumdur.
tarih: 14 şubat 2009
elimde iddaa bülteni koşturuyorum, 14:00 maçlarına yetişmek için. kuponu yatırdığımda fark ediyorum. ulan bugün 14 şubat dimi lan, kankamın doğum günü. neyse bir msj atiyorum ibneye, sevinsin diye. sonra 14 şubatın başka bi manası daha olduğu sekiyor zihnime. hay amuna goyyim diyorum, yine herkes el ele, bense elimde gazetem, iç cebimde tükenmez kalemim. kulağımda bir türkü, yürüyorum sokaklarda. eve varmak istiyorum bir an evel. 23 sene oldu şu 14 şubatta hiç sevgilim olmadı benim. yaram var biraz gocunuyorum yürürken. yürüdükçe yol büyüyor, yürüdükçe sinirleniyorum.
eve yaklaştığımda bir çift daha beliriyor uzaktan, tanıdığa benziyor, evet annemle babam. onlar da tiyatrocular gibi el ele gezmekteler. sanki sokağı selamlayacaklar. onlara da kızıyorum. ve yüz yüze geliyoruz. babamda piç bir gülümseme var, annem de neyin var der gibi bakıyor. o kadar sinirliyim ki gözlereim dolu, elimdeki fanatik, fotomaç, fotospor üçlüsü yere düşüyor,alıyorum hemen yerden.
babam birden alaycı bir edayla soruyor,sen önüne gelenle gez, toz, iç, sıç, bugün yok mu yanında cilveleşeceğin biri. hayir baba diyorum yok. bugün yok!!! annem giriyor devreye, ve adeta hiroşima misali dağıtıyor beni;
"çocuğa para ver cengiz! gitsin yanında gezecek birini bulsun."