kendisi allahtan hala hayatta.. bi gün polonezköyde leonardo'da annemlerle salak salak otururken orhan pamuk' kırmızı elbiseli bi hatunla görmüştüm.. küçüktüm o zaman.. orhan pamuk da adını yeni yeni kırmızı koymuştu.. annemler uzaktan kesip kesip beni dürtüklemişlerdi "gitsene yavrucuğim git bi konuş" şeklindeki telkinlere ben kabarık tüylü elbisemi sandalyenin çivilerine sokmak suretiyle yırtarak cevap vermiştim.. annem tabii ki masa altından cimciklemişti beni , orda bağırması uygun olmayacağı için..
sonraları günter grassı görmek de kısmet oldu.. elimde kitap imzalatacağım yok gene utandım gidemedim.. bi keresinde divan'da otururken a. ilhan'I gördüm onla da konuşamadım.. zaten gitsem yanına ne dicem allasen "ben sana mecburum" mu ?!
olmadı bi türlü.. aslnda sevmeme rağmen tüm bu yazarları , hepsi aslında biraz biraz etki bırakmış olmalarına rağmen hayatımda yok gidemedim yanlarına..
fakat şayet bi gün ilhan irem' görürsem kesin giderim.. ilhan irem çünkü , çok sevdiğim bi yazar , şair.. ki ben şiir sevmem.. seveni de sevmem.. biri dese ki , tüm dünyaya seslenme hakkın var 3 dakikalığına aynen v'deki gibi.. ne söylemek istersin ? düşüncesi bile şimdi midemi ibi fena yaptı.. hangi şairden alıntı yapmalı , hangi aforizma söylenmeli ? radikal mı olunmalı hümanist mi ? nece söylenilmeli peki vs vs..
bütün bu kaos ortamında , telaştan nöronlarım yanacak gibi oldu mu , aklıma ilhan irem geliyor... ve onun anlasana'sı.. çünkü sanırım insanlardan sevgi şefkat aşk tutku şehvet bunları geçtim , artık anlayış bekliyorum sadece..
yaa kimler kimler buluyo sen de düzgün birini bulsana ,
orda mı kalıcan buraya mı dönücen , aaa sakın dönme bak ,
okul bitmedi mi hala , ehehe zor tabii zor zor yabancı dilde ,
işim var anlamıyo musun , her dakika senin karşında durup senle mi konuşayım ,
gelgitlisin ,
iyi de düzgün birini bulsana ne bu böyle garip kişileri buluyosun ,
anlayışsızsın ,
nankörsün ,
tembelsin ,
okul ne zaman bitiyo
kimi işte ilgi beklediğimi sanan , bi türlü beni anlayamayan gelgitlisin diyip posta koyan eski sevgili , kimi yabancı ülkede sistemin farklı işlediğini ve 3 kere kalırsam atılacağıımı bu yüzden hakkımı kullanmamak adına bi dönem sınavı ertelediğimi ve uzattığımı okulu anlamayan iyi arkadaş , kimi sevgili bulsana düzgün ookimler kimler buluyo diyen arkadaş grubu , kimi tembelsin diyen aile ferdi vs vs. hepsinden oturup düşününce , tek şey istiyorum anlamaları.. yani hak vermeleri , sempati duymaları ya da sevgi göstermeleri değil.. yüce tanrılar üzerine yemin ediyorum ki , ( antik yunanlıyım ben olm ) değil. sadece anlayış..
o yüzden seçme hakkım olsa , tüm dünyaya bu şarkıyla seslenirdim.. ilhan irem'i de en sevdiğim yazar olarak söylerim soranlara..
her sevincin , her kederin , herşeyi bir sonu varsa ,
ayrılıkların da sonu var , bir gün çıkıp geleceksin..
sen hiç sensiz kalmadın k i , mevsimleri saymadın ki..
anlasana anlasana..
bu arada bu şarkıyı dinledikten sonra , hoşlandığım insanları kendilerinden kıskanır oldum.. misal el bileğinden hoşlandığım bi çocuk vardı , oha ya bütün gün eliyle beraber oha haksızlık demeye başladım , yer geldi birinin boynunu kendinden kıskandım , elini boynuna götürünce çek lan höşt demek istedim bunlar işte hep bu "sen hiç sensiz kalmadın ki" düşüncesinin türevleri..