yaşarken yapmak istediklerini eksik de olsa başarmış, aynı topraklarda yaşadığı insanlara yüzyıllarca kimsenin vermediği hakları vermiş, başkalarına boyun eğmemek için arkadaşlarıyla beraber canını ortaya koymuş, ülkenin kurucuları arasında boy göstermiş ulusal kahraman.
o'nun izinden gidenlerin o'nu savunmalarına ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. dedim ya iyi ya da kötü, beğenin - beğenmeyin ülkeyi bir yere getirmiş ve terk-i dünya eylemiş. daha iyisini yapmak isteyenlerin izleyeceği yolu (milletvekili, bakanlık vs.) burada anlatacak değilim. çamur atma derdinde olmayanlar daha iyisini yapabileceklerse ankara'nın nerede olduğunu biliyorlar. 1938 yılından bu güne iki adım ilerleyememiş ülkenin hesabını sadece atatürk'e değil, ondan sonra gelen yöneticilere de sormamız gerekir. her zaman sağcı - solcu çatışmasıyla geçmiş yıllar, siz şöylesiniz, yok asıl siz şunu yaptınız falan, siyasette sağcısı da aynı, solcusu da aynı. bu ülkenin yönetimine gelmiş, kişisel çıkarlarını ön planda tutmayan, tüm toplum tarafından mutabakata varılmış bir (1) tane isim söylemenizi beklerim (söylemeden önce ilgili ismin başlığındaki entry'leri de okuyun lütfen).
eğer derseniz ki benim amacım sadece karalamak, ülke ne haldeydi, şimdi ne halde, sonraki yöneticiler önemli değil, insanların değer yargılarıyla uğraşmak hoşuma gidiyor. o zaman sizin için gelsin:
(bkz: kuyruk acısı)
atatürk'ün yaptığı devrimlerde şunlar yanlıştı diye uzun uzun yazmanıza gerek yok. kendisi ve arkadaşları ellerinden geldiğince doğrularıyla yanlışlarıyla yaptılar. bıraktığı yerden sonra kim devam ettirme çabası gösterdi? kim beğenmediği şeyleri değiştirmek için çaba sarfetti? bu zamana kadar kimse yapmadıysa ne duruyoruz ki? vatandaşlık görevimiz sadece seçimlerde oy kullanmak değil, vakti geldiğinde hesap da sormamız gerekir, unutmayalım.