operasyona "yanık topraklar" denmesinin sebebi hep başarısız olmasına bağlanır. ancak olayın tarihsel bir arka planı da var. nazi ordularının yıldırım harekatı (blitzkrieg) taktiği ile girdiği rusya'da henüz seferberlik hazırlıkları tamamlanmadığı için sınırlarda direniş gösterilememişti. düşmanın ülkenin içlerine kadar rahatça girememesi için stalin'in emriyle alman ordularının güzergahındaki tüm köyler ve irili ufaklı yerleşim birimleri ateşe verilmişti. elbette sadece binalar değil, buğday tarlalarından tutun erzak stoklarına kadar herşey. yanlarında götüremeyecekleri herşeyi yakma emrini harfiyen uygulayan rus halkı büyük bir fedakarlık göstermişti. alman taarruzunun leningrad, stalingrad ve moskova önlerinde durdurulmasının ardından başlayan rus karşı taarruzu ile geri çekilmeye başlayan nazi askerlerine de aynı emri hitler verecekti. elden gidecek topraklar için uygulanan bir savaş taktiğiydi bu, yerleşim birimlerini yakıp yıkmak. bu savaştan çok uzun zaman önce 1800'lerin başlarında bu kez napolyon ruslara kafa tutmuş aynı taktik ona karşı da uygulanmıştı. ve trajik bir şekilde "general çamur" ve dondurucu soğuk fransız ordusunun da geri çekilirken büyük oranda yok olmasına neden olmuştu.
tekrar ikinci dünya savaşına dönecek olursak, 1944 haziranındaki büyük müttefik çıkarmasından sonra fransa'dan süratle çekilen naziler şehirde bir tümen dışında (yanılma ihtimalim var) hiç asker bırakmamış. kalan askerlere de müttefikler şehre girmeden önce paris'i yakma emri verilmişti. elbette nazi'ler bu eylemi gerçekleştiremeden başta general charles de gaulle komutasındaki fransız ordusu olmak üzere müttefikler şehri geri almış ve hitler tarihe geçen şu soruyu sormuştur; "paris yanıyor mu?" bununla ilgili 1966 yapımı bir film de var; (bkz: is paris burning)