Bel ki ben Allah Teala'nun hak rasuliyem; sizi davet iderem: Allah'a kullık idün, asnama [putlara] kullık itmen!"
***
O "Fakir (muhtaç) değilim ki zenginlikle kandırılayım; mecnun değilim ki tedaviye ihtiyaç duyayım; bir kadına âşık değilim ki onunla tutkularımdan vazgeçeyim" diyebildi. Çokluğa değil, o, bu yüzden hep tekliğe çağırdı.
O bir tek O'na fakirdi. O bir tek O'nun mecnunuydu. O başkasına değil, bir tek O'na âşık idi.
Biliyordu ki O tekti. Teki severdi.
O'nun için, o, elini çekti. Güneş'i de, ay'ı da çokluğa terketti.
***
Nuh, gemisine almadı beni. Tektim çünkü.
Nuh da tekti, ama güvendeydi.
inananlarla. Hep seçtikleriyle. Eledikleriyle.
Hep 'tenzih' içinde.
***
Madem ki elenişin sırrını soruyorsun ey talib, o hâlde seni merakta bırakmayacağım:
"Her şey O mudur, O'ndan mıdır?" diye sordu Nuh ve "Her şey O'ndandır" diyenleri gemiye aldı.