evet, 1. Dünya Savaşı sonrası türk milleti örgütlü bir direniş içindeydi ve mustafa kemal de tesadüfen bu donanımlı, düzenli ordunun başındaydı. anadolu halkı müthiş bir birlik beraberlik içinde düşmanı yendi ve mustafa kemal'in aklında yeni padişah ve halife olmak varolmasına rağmen halk çoktandır şiddetle arzuladıkları cumhuriyet rejimini kurdu ve mustafa kemal de hiç kimse istemese de otomatikman cumhurbaşkanı oldu. halkının %95'i anadolu liselerinden mezun olmuş genç türkiye kendiliğinden ülkeyi uygarlığa yaklaştıran devrimleri yürürlüğe koydu. bu yeni ülke tam dünyaya hakim olacakken mustafa kemal araya devletçiliği sokuşturdu. devamlı içki içen, namaz kılmayan, kılsa bile kılarken fotoğraf çektirmeyen mustafa kemal o yıllarda tek işi gücü dağlarda çiçek toplamak olan kürtlere bizzat işkence yaptı ve o yıllarda çocuk olan fatma öcalan'a pkk'nın kurulması talimatını verdi. sırf namaz kılıp hacca gidiyorlar diye şeyhleri idam ettirdi. ileride rahatça darbe yapabilmesi için de orduyu güçlendirdi. üstelik ergenekon gizli örgütünün de ilk lideridir. tümü ülkenin gözde üniversitelerinde okumak amacıyla öss'ye çalışan özgürlükçü, demokrat, nezih türkiye insanları bunların farkına varamadılar ve olaylar gelişti.
atatürk olmasaydı pek güzel olacaktı, olamadı. mekke ve medineye yaklaşamayan bu abdestsiz adam yüzünden ne hallere düştü. neyse ki son sekiz yıldır ülkenin üzerine bir güneş gibi doğan rte ve akp sayesinde hızla ileri gitmekteyiz. bu gidişle gidilecek ileri bulamayacağız hamdolsun.
tanım: tarih okumayı sakız falı okumaktan ayırt edemeyen gerizekalının söylemi.
