artık görmemesi hissetmemesi varlığınızı yok saymasıdır. gülebilmesidir hani öyle nispet için koluna takıp yakınınızda gezmesi değil ama gerçekten yolun karşısında yürürken birden başkasının gözlerinin içine baktığını, kalp çarpmasını o mesafeden hissetmenizdir. bir zamanlar diye başladığınız cümleler birden dizilir kulağınıza susturamazsınız her an daha yüksek sesle bağırırlar. o an cengaverlikle gidip ne geziyorsun burda deme hakkınız yokken başınızı öne eğmenizdir.
bir kadın olarak yok saydımsa birilerini onlar zaten olmayı hiç haketmeyenlerdir, bir hiç olarak kalacaklardır başları önde.