Yanlış cevap verenler şöyle derler: Evren zaten hep vardı ve kendi kendine oluşmuştu. Yani birçok madde kendi kendine bir araya gelerek güneşi, yıldızları, dünyayı, denizleri, ağaçları, nehirleri, dağları tesadüfen oluşturmuştu.
Sizce bu çok mantıksız değil mi? Bir arkadaşınız gelip size şöyle bir şey söylese: "Ben büyük bir kutunun içine biraz toprak, biraz taş, biraz su koymuştum. Sonra birkaç sene bekledim ve bu kutunun içinden bir bilgisayar çıktı." Siz onun bu sözüne inanır mısınız? Herhalde arkadaşınızın şaka yaptığını veya yalan söylediğini düşünürsünüz.
işte evrimciler böyle açıkça yalan söylerler. Bir bilgisayar bile tesadüfler sonucunda kendi kendine oluşamaz. Önce biri bilgisayarın nasıl olacağını planlar, hangi parçaların kullanılacağını belirler. Sonra çok büyük fabrikalarda, yüzlerce işçi, mühendis, teknisyen bir araya gelirler. Çok büyük makinaları kullanarak bilgisayar yaparlar. Yani siz bir bilgisayar gördüğünüzde bunun kendi kendine orada belirmediğini bilirsiniz. Bilgisayarın akıllı birileri tarafından yapıldığı çok açıktır, değil mi?
Güneş, dünya ve diğer gezegenler bilgisayardan çok daha büyüklerdir. Öyle ise bilgisayarı yapan biri olduğuna göre, güneşi, dünyayı, ayı ve yıldızları da yaratan bir güç vardır.
Doğru cevabın ne olduğunu anladınız mı? Güneşi, dünyayı, gezegenleri, yıldızları yaradan vardır. Evrende her şey çok kusursuz ve düzenlidir.