*** şimdi üçü de sahil yolundaydı. şimdi üçü de birşeyleri sorguluyordu. anılar geçiyordu gözlerden, ardına gözyaşlarını takıyordu bazıları. içlerde bir sıkıntı vardı, ama tarifsizdi, tarif etmeye korkuyorlardı. sanki üçünün de aklında aynı şey vardı ama anlatmak olmazdı, tariflemek olmazdı. nasıl dayanırlardı buna, ilker'i yakıştıramıyordu hiçbiri o kara kapkara korkuların arasına.
ilkerse çoktan sorguyu bitirmiş, hayatı yargılamış, kararını uyguluyordu.. dalgalara ise cellatlık düşmüştü.
ve insanlığın başından beri deniz üzerine düşeni hep yapmıştı.
özleyenlere, uzak diyarlar olmuştu. bunalanlara serinlik olmuştu. gemilere yol vermiş, martılara oyuncak olmuştu. yunanlara kaçınılmaz son, en güzel hayallere ise masmavi arka fon olmuştu.. ve şimdi; çoktan ilker'i boğazlamaya başlamıştı bile.
etraftaki insanlar çırpınıp duran gencecik bir çocuk gördüler. ne ada ne eylül ne de yücel yoktu ortada. ama insanlarmız bizim insanlarımız, derdi yokken bile başkasının derdiyle dertlenen insanlarımız. koştular dalgaların arasına; deli gibi. deli gibi, evet dalgalar da deli gibiydi. yutuyordu genç çocuğu, içine içine çekiyordu sanki hiç dibi yok gibi davranıyordu deniz. deli gibiydi ilker. gözü karaydı. yok yok bembeyazdı aslında, o sadece aklındaki ışığa gitmişti.. şimdi deliler meclisi toplanmış; ilker'i sorguluyordu adeta.
ilker de sorgulayanlar arasındaydı.
ne yaptığını, ne yapması gerektiğini ama gerekliliklere inat neler yaptığını düşünüp duruyordu, deliler gibi düşünüyorlardı.
bu kadar deli nasıl akıl yürütecekti, gerçi öyle ya, aşk'a akıl ne hacetti...
derken, uzaktan bir taksi belirdi...
sahilde ise birisi bağırıyordu: yakaladım, adamı yakaladım! yardım edin çıkaralım!!
taksinin içinde sadece bir kişi vardı. gözü yaşlıydı. umutları da yaşlanmaya başlamıştı.
sahilde kalabalık uğuldamaya başlamıştı: 'ambulansı arayın, ambulansı arayın' herkes birbirine bunu diyor, herkes birbirine bırakıyordu. kimse aramıyordu. genç şimdi uğultular arasında yerde yatıyordu..
taksiden inen o kişi de ilker'in ıslak bedenini gördüğünde, koşmaya başladı, deli gibi...
sahildeki insanlar bir anda aramaya başladılar acil'i. acil gelmelisiniz diyorlardı, acil servisine acil gelin demek mantıksızdı belki, 112'nin adı acil'di ama, kimse aciliyete ihtiyaç duymadan anlayamazdı bunu. şimdi hepsi acil acil acil diyordu...