marjinalliğin zirveye çıktığı günleri unuttuk biz beraber. neden unuttuk lan harbiden? ama içilen şarabı unutmadık elbet. şarap bile gelir çarpar adamı o neşe unutulur mu diye. kadıköy sokaklarında nereyi aradığımızı bilmeden dolanıp dolanıp karga'ya girme kararlarının altında hep bu yatardı mesela. kimi zaman yalan ortağı, kimi zaman itiraf seansının muhatabı oldu. yani kısacası; dost oldu.
bitmeyen depresif halleri, her şeye rağmen çıkıp gelen neşesi ile candır. saygı gösterin bu yazara. fazlasıyla hak ediyor.