futbolcuları bariz bir şekilde maç seçtikleri için, her daim, "manisa mı, aslında çok iyi takım, bir kaç eksikleri var ama taş gibi takım" yorumlarına mazhar olan kulüp.
değil canım kardeşim, göründüğü gibi değil. bu takımın içerde oynadığı tüm maçları bizzat statta, dışarda oynadığı tüm maçları ise televizyondan canlı izlemiş biri olarak söylemeliyim ki, bu takım maç seçiyor.
ne zaman, dört büyüklerden biriyle oynayacak, herkes canını dişini takıyor, savaşıyor, kısacası oynuyor yani. ammaaa, o maç bir buca ya da ne bileyim kasımpaşa'yla ise, tam bir ruhsuzlar ordusuna dönüşüyor. maçı bitirelim de nasıl bitirirsek bitirelim zihniyeti içerisinde devamlı top çeviriyorlar.
millet de sanıyor ki manisa hep 12 ocak 2011 manisaspor beşiktaş maçında izlediğimiz manisa. ligin ilk haftası karabük'le maçı var bu takımın. bakın bakalım bugün oynanan topun yarısı var mı o maçta. bakın bakalım bugün koşan adamlar, o maçta da koşuyor mu?
futbolcular tabi ki bu tip vitrin maçlarında daha iyi görünmek ve kendini pazarlayabilmek adına eksta bir efor sarfedecektir. buna itirazım yok. ama bi standardın olsun be kardeşim. bir maç harika oynayıp diğer maç sahada gezinme.
uzun lafın kısası, manisaspor'dan bir yol olmaz. ligde gider yine trabzonla berabere kalır, beşiktaş'ı yener ne biliyim galatasaray'ı falan yener, döner sonra buca'ya, sivas'a, kasımpaşa'ya falan yenilir. olduğu yerde sayar yani.