ergenliğimin baharında arkadaşlarla kordonda çene çukurlarımızdan akan salyalarla ''kız yok mu kız?'' diye dolanırken denk gelirdik bikaç hatuna. asarlardı, keserlerdi, çember a tişörtü giyecek kadar anarşistlerdi, sevişmek onlara göre çok rahattı(elini tutsan bekareti bozulur), kimseyi takmazlardı, ellerinde bira kordonda salınırlardı.
sonra ne mi olurdu? akşam ezanına müteakip telefonları çalar, asi ses tonları gidip yerine ''tamam babacığım'' diyen kedi mıymıntılığı gelirdi ve bir an önce otobüs durağına koşturup babadan yenilecek azarı aza indirgemeye çalışırlardı. n'apar acaba şimdi o hatunlar? aklıma düştüler birden.
ayrıca, son günlerde çok fazla elif şafak urucu ropörtajı okumuş yazar.