sadece 90 dakikayı değil günü toplam olarak değerlendirirsek;
insanı yaklaşık 5-6 saat ayakta, aç şekilde bekletti, ama sonuna kadar hak etti. saat 6 da gösteri maçıyla başlayan periyot, maçın bitiş düdüğünden yarım saat sonraya yani 12 ye kadar sürdü.
saatin erken olması sebebiyle tribünlerin yarısından fazlası boştu. zaten 5-10 dakikadan sonra sıktı. tamamen tribündeydi iş. oynayan efsaneler için pek hoş olmadı ama yapacak bir şey yoktu. bir de en çok savaş koç a ayıp oldu. ilk golü attıktan sonra herkesin tugay zannedip, tezahürata başlaması ve sonra dumur olması. oynaması gereken birçok adamın oynamamasına değinmeyelim.
tribünler dolmaya yaklaşmıştı. organizasyonsa genel olarak iyi düşünülmüştü. ekranlarla video gösterimi, ardından danslar. ışıklandırma güzeldi. eski açık ın tezahürat çabalarına diğer tribünlerden pek destek gelmedi. bir de adnan polat ın selahattin beyazıt la sahneye çıkışı esnasında taraftarlar arasındaki fikir ayrılığı gözler önüne serildi. adnan polat ın ismi anons edilince önce yönetim istifa diye bağıran bir grup oldu. tepki gelince sustular. bundan gaz alan başka bir grup büyük başkan diye bağırmaya başladı. yönetimi hala sevenler varmış, görmüş olduk. çalan şarkılar da iyi, güzeldi genelde. ağlatacaktı neredeyse. ha, ama şebnem ferah takıntısını çözemedim.
maç başladığında tamamen dolu tribünler, coşkulu taraftar vardı. ama sahada geçen dönemden kalan ruhsuz galatasaray. allah tan bok gibi oynayan aykut, barış, ayhan gibi futbolcular galibiyete engel olamadı. top ayağına değmeden 5.dakikada sakatlanan gökhan zan a söyleyecek bir kelime lafım var. iyi ki sakatlanmışsın da culio girmiş. yeni transferler(culio, kazım) umut verdi. hatta kaptanla birlikte takımın en iyileriydi. ama kazım ın eski açık a çağırılıp, üçlü çektirmesi erken ve gereksizdi. sabri reyiz onun yerine de yapardı.* bunun haricinde tribünlerde istek vardı ama çok fazla ses çıkmadı. ayrıca eski açık ta çıkan kavga yüzünden göt korkusuyla sahaya atlayacaktık az daha.*
en azından ben daha fazla şey bekliyordum. yamulmuyorsam, sadece ali kırca şiir okudu. şiir güzeldi yalnız. bir kez daha duygulandırdı. sahaya alsalar güzel olacaktı. ama milletteki yağmalama aşkını gördükten sonra(tuvalet tabelasını sökenler vardı) eğer öyle bir şey olsaydı sahada derin çukurlar oluşacağına kanaat getirdim. stattan biraz da polis zoruyla çıkarılmak hoş olmadı. bir 10-15 dk daha kalacaktık en fazla.