küçük bir örnekle kendimden bahsedeyim hemen: talihsizlik şöyle başlar. sevgili acele ile eve gelir ve fotokopi çektirmeyi unutmuştur. tatlı bir ses tonuyla rica eder. eşek değilim ya kırmadım ve fotokopicinin yolunu tuttum. fotokopicide kuyruk vardı ve ben o kuyruğun en sonundaydım. tam sıra bana geldi ki makine arıza yaptı. heryerine kağıt sıkışmış. tam tamir edildi dedim bu sefer de kağıdı bitmiş. sonra çekerken ufak birkaç aksilik daha oldu tabi. nihayet çekme işlemi bitti. kağıdı zımbalamaya sıra geldi onun da teli bitti. bir başka zımba ile denendi o da bozuk çıktı. ilkine tel arandı. ve nihayet dakikalar sonra işim bitti.