ms:abla hani hatırlıyormusun senin bi kahverengi kazağın vardı?
msa: evet de benim çok kahve tonu kazağım var.
ms: hani benim şu çok beğendiğim.
msa: hayır giyemezsin şimdiden söylüyorum.
ms: zaten giymek için söylemedim, artık öyle bi kazağın yok diyecektim.
msa: nasıl yok, var ya kızım kazağım.
ms: o kazak yalan oldu desem.
msa: gel buraya cadı ne yaptın kazağıma. (bağırmakta ve beni kovalamaktadır evin içinde)