devrimci görüşü benimseyenlerin içinde çok küçük bir azınlığı oluşturan, proleterla diktatörlüğüyle, kişi diktatörlüğünü birbirinden ayıramamış kitlenin yaklaşımıdır.
ayrıca belirtmek gerekir ki; proleterya diktatörlüğü, bilinen anlamıyla, bir diktatörlük değildir.bu kavramı daha iyi araştırıp öyle fikir beyan etmekte yarar vardır.
devlet denen mekanizmayı geniş halk yığınlarının kontrolünde, yurttaşın efendisi olmayıp, ona hizmet eden bir aygıta dönüştürme adına geçici süreyle (bir basamak olarak) oluşturulan ara aşamadır, proleterya diktatörlüğü.
şu şekilde düşünülebilir: devrim gerçekleşmiş ve geniş halk yığınları yönetimi ele geçirmiştir.sosyalst inşaaya katılabilirliği olan küçük ve orta burjuvayı sisteme entegre çalışmaları yapılır.ve yine sistem için gerekli olan milli burjuva da bu entegrasyon çalışmalarının hedefidir.
ancak sisteme entegre olması imkansız olan kompradorlar ve onların uluslararası bağlantıları(ve en mühimi para) bir anda yok edilemez.proleterya diktatörlüğü veya komünist devlet bu noktada sistemi koruma zorunluluğuna sahiptir.
zaten leninin de belirttiği üzere bu komünist devlet(proleterya diktatörlüğü) belirli bir aşamadan sonra kendi kendini imha edecek ve sınırsız/sınıfsız bir dünya toplumuna evrilecektir.
bir konuda fikir belirtmek için, önce o konuya hakim olmak gerekir.hakim olmadığın konuda fikir bildirince komik duruma düşmek kaçınılmazdır.
