bir gemi kazası sonunda kendinizi bir adada buluyorsunuz. Açsınız, susuzsunuz, elbiseleriniz yırtılmış ve hava soğuk.
Bu durumda "elime bir kağıt kalem alayım da, şu adaya gelişimin ve ilk günlerimin romanını yazayım" diye düşünmez, muhtemelen açlığınızın, susuzluğunuzun, barınma ihtiyacınızın giderilmesi ile uğraşırsınız. Bunları karşıladıktan sonra, kendinize bir kulübe yapıp; adada olması muhtemel yırtıcı hayvanlardan korunmaya çalışırsınız. Daha sonra "acaba etrafta benden başka insanlar da var mı?" diye düşünür ve onlarla ilişki kurmanın yollarını ararsınız. Ancak diğer insanlarla ilişki kurup toplumun bir parçası olduktan sonra, bu toplumun favori kişisi olmayı amaçlar; en son olarak yaşamınızın deneyimlerini yaşantınızı gerçekleştirmeye yönelirsiniz.