"budur işte"nin hakkını veren filmdir...
Gidin, gülün, eğlenin...
Hababam sınıfından bu yana ilk kez "küfür etmeden", "bel altına inmeden", "öküzlüklere sırtını dayamadan" çekilmiş bir seri eyyvah eyvah... Ve serinin ikinci filmi de aynı tadı hiç bozmadan, üzerine ekleyerek devam etmiş...
Ata Demirer'in taklit yeteneği, çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği coğrafya olunca haliyle tavan yapmış. Trakyayı ve trakyalıyı o kadar iyi gözlemlemiş ki... Bu güne değin vercen mi olayı dışında kendini bozmuşluğu da olmayınca hüseyin badem rolü pek bir yakışmış tombuluma...
Demet akbağ... Kim ne diyebilir oyunculuğuna? Ben onu ilk "ganimet" tiplemesiyle tanımıştım, sonra bir demet tiyatro geldi ve aldı yürüdü... Burada da oyunculuğunun tavan yaptığını söylemeye gerek yok...
Salih Kalyoncu... Hocam "internetten cızz", "yakışıklı serdar" derken üzerine yapışan o cukkacı, fırsatçı kötü adam rolü bir anda bu kadar mı silinir? Helal olsun.... Oyunculuk bu değil mi işte?
Özge Borak... Serinin bu kadar başarılı olmasında Hüseyin Badem karakteri kadar etkisi oldu... Bir insan bu kadar sıcak, bu kadar samimi rol yapabilir mi? Bu filme katkısı ne kadar fazla ise bu filmin ona ve oyunculuğuna katkısı da o kadar fazladır... Bravo...
Geçen serideki "aayyvan" sözünü aynen kullandırarak aynı etkiyi yaratmak...
Helal olsun film ekibine...
elinize sağlık...
Devamını çekmeseniz bile bu ekipten bu kalitede filmler bekliyoruz, haberiniz ola...