eğer hocaya gıcıksa, sırf hocanın vaktinden çalmak için bekleyen öğrencidir.
başıma buna benzer bişey gelmişti. maliyet muhasebesi vizesiydi, soru kağıtları dağıtıldı, bendeki de şans ya kağıtlar yetmedi ve koca sınıfta bi ben soru kağıdımı alamadım. millet soruları çözüyo ben mal mal etrafıma bakınıyorum. yaklaşık 20 dk sonra* biri sınav kağıdının fotokopisini çektirip geldi ve önüme koydu kağıdı. bu da demek oluyordu ki ben herkesten 20 dk sonra kağıdımı verecektim. 3-5 bişeyler salladım ve sınavım bitti. sonra pis planımı kurdum ve beklemeye başladım. 5-10 dk sonra herkes sınavını bitirip çıktı ve hocayla başbaşa kaldık.
hemen hocamızı da tanıtayım. 60 küsür yaşında emekli mali müşavir bi bayan . dersi ilkokul geleneklerine göre işler. *** dersteki despot tavırlarıyla anamızı ağlatır. devamsızlığa müthiş takar. *, ve tabi ki sınavları çok zor olur. *. bu sebepler kendisinden nefret etmem için yeterli sanırım.
..hocayla başbaşa kaldık. arada bi hocaya bakıyorum, hoca meymenetsiz suratıyla "ver artık şu kağıdını" bakışları atıyor, ben zevkten ölüyorum. hoca "çattık ya, işim gücüm var" bakışları atıyor ben daha bi zevke geliyorum.
ben tadı aldım ya artık kağıtla ilgilenmeyi falan bırakıp başımı kaldırdım ve sadece hocaya bakmaya başladım. elimdeki kalemle oynarken bi yandan da hocaya pis pis bakışlar atıyorum. o bana bakıyor ben ona. hoca inadına yaptığımı anlıyor, bakışlarıyla küfür etmeye başlıyor, orgazm oluyorum.* "artık orgazm da oldum çıksam mı lan? ben de sıkılmaya başladım" diyorum içimden. ama sonra hocanın küplere binmiş suratını görüp vazgeçiyorum.
ve sonra her güzel şey gibi bunun da sonu geliyor. hoca "süren doldu,getir artık kağıdını" diyor. saatime bakıyorum gerçekten dolduğunu görüyorum. * ağır hareketlerle kalemimi kağıdımı bilmem neyimi toparlayıp sınav kağıdını hocaya teslim ediyorum üstüne bi de ibne gülüşü ekliyorum. hocadan tüm intikamımı almış olmanın verdiği hazla sınıfı terk ediyorum. dışarda arkadaşların " naptınız olum içerde o karıyla onca vakit?" sorusunu zevkle cevaplıyorum.
