Karinca yaz boyunca calisirken agustos bocegi saz calmis. Bilirsiniz
hikayeyi. Tabi kis gelmis, karinca
sicacik evinde afiyet icinde yasiyorken bir gun kapisi
calmis. Bakmis agustos bocegi. Tamam demis, yaz
boyunca saz caldin simdi ac kaldin ve benden yemek
istemeye geldini degil mi? Saz calacagina biraz
calismis olsaydin boyle ac kalmazdin demis.
Agustos bocegi de "yo. yanlis anladin demis. Biz yaz
boyunca saz calinca, ayiptir soylemesi biraz para
yaptik da demis. Hatta meshur da oldum, simdi avrupa
turnesine cikiyorum. Belki oralardan istedigin
birseyler vardir, diye sormaya geldim" demis.
Karinca bir bakmis agustos boceginin hic oyle ac bir
hali yok.Uzerinde bir kurk var, arkada da kocaman bir
limuzin, onunde soforu ile onu bekliyor. "yok, bir sey
istemiyorum" demis. "ama Fransaya ugrayacaksin degil
mi?" diye sormus.
Agustos bocegi de "evet" demis. "iyi o zaman" demis,
karinca "Parise gidince orada La Fontaine diye bir
ibne var, onun yuzune bir tükürsene benim icin".