-yavrum o ayakkabılarını bağla bak düşceksin
-yok bişey olmaz hep böle geziyorum ki ben...
5 dakika sonra anne;
-cocuğum bağla şunları ya, düşceksin allah korusun!
-ya tamam bişey olmaz!...
1 dakika bile geçmeden, birbirine dolanan bağcıklarla bikaç metre yalpaladıktan sonra aaaa diye bağırarak yüzükoyun yere yapışan ben!
iğrenç bi surat ifadesi, çok acıyan dizler, aptal aptal bakışlar derken babam;
kalk hemen! kaaalk hemen o bağcıkları bağla! o bağcıkları bağlamadan bir adım daha atmayacaksın anladın mı! kalk ordan otur şuraya! hemen kalk hemen heman bakma öyle!
ağladım ağlıcam yemin ediyorum; anneme baktım bi ümit acıdı mı yavrum falan der ümidiyle; bi de çok kötü dolandı bağcıklar, çaktırmıyorum da kalkamıyorum resmen! salak salak yatıyorum yerde... annem baktı baktı; sonra o meşhur lafını söyledi ve yürüdü gitti;
gerizekalı !
canımın yandığına mı yanayım, bi de azar yediğime mi;
yoksa bize bakan o kadar insana mı... (bir cumartesi; bir alışveriş merkezinin girişi)
sonra kalkıp, bağcıklarımı bağlayıp, çoktan uzaklaşan annemle babamın peşinden yürüdüm dayak yemiş çocuk gibi...
hala utanıyorum çok...
aama ben bunun acısını alışverişte çıkarmazmıydım? * **