öğrencinin, içindeki anlamsız rahatlığa anlam vermeye çalışarak boş zamanlarını değerlendirmesi akabinde sınavların başlamasına iki gün kala alt taraflardan başlayan bir ısınma, efendime söyleyeyim hatta bir tutuşma hissettiği dönemerdir
(bkz: ateş seni çağırıyor)
bu insan modeli hiç sınav yapılmayacağını bilse ömrü billah bitiremeyeceği kitabı 1 gecede hatim etme potansiyeline sahip olur ve durugörü yeteneği kazanarak sınavda çıkması kuvvetle muhtemel soruları saptayıp bunlar için beyninin fosforlarını harcamaktan çekinmediği, gani gani kullandığı durumdur.
sokakta sınava giden öğrenciyi görseniz, tipinden ve hızlı hızlı yürüyüşünden dolayı kapkaççı sanar, çantaya cebe mukayet olursunuz. ancak sınavdan evine giden bir öğrenci görseniz içiniz acır, çıkartıp para vermek istersiniz, o derece berduş gözükür.
hayatının bu döneminde öğrenci doğru düzgün beslenmeyip, finallere az zaman kala arkadaşları ile vur patlasın çal oynasın doldur içsin eğlencelerinde biradan, cipsten, çikolatadan, makarna ve patates kızartmalarından depoladığı enerjiyi kullanır.
yaşadığı evden inden efil efil yükselen garip kokular, üstü başı kadar evin de bakımsızlığının kanıtıdır. duş almaya bile askerdeymişçesine kısıtlı zaman bulan öğrenci biriken bulaşığı çamaşırı zerre kadar umursamaz, evi temizlemez hatta toplamaz.
sürekli parça parça uyumaktan zaman mekan kavramı şaşan öğrenci bir zombiye döner. inanılmaz bir hızla beynine kazıdığı tüm bilgileri sınav kağıdına adeta harici harddiske kopyalar gibi akıttıktan sonra tamamen beyni temizleyen öğrenci, kapıdan çıktığı gibi kendini yeni maratona hazırlar.
yaşadıklarına isyan etme gücünü bile kendinde bulamaz. 2 hafta öncesinin şen şakrak neşeli insanı gider, çökük, mutsuz, bezgin, sinirli ve çirkin bir yaratık geliverir.