birilerinin zorla inandırmaya çalıştığı yalandır. Marks'ın babası ortasınıftı fakat kendisi yaşamının son anına kadar maddi açıdan sefalet içindeydi. Parasızlıktan çocuklarının bakımında bile zorlanmış ve hastalıktan da çocukları ölmüştü. ikamet etmesine izin verilen tek yer avrupa'da Londra şehiydi ve orada bugün "varoş" diye tabir edilen sefil bir mahallede yaşıyordu. hayatta kalmak için gerekli minimum parayı da kendisine dostu Engels göndermekteydi. Engels'in babası burjuvaydı ama engels babasının servetini kabul etmeyip çalışıp marks'a para göndermekteydi. Marks bir filozof ve bilim adamıydı, bir dinin peygamberi falan değildi yani ona inanmak,inanmamak gibi bir şey söz konusu değildir. Her büyük bilim adamı gibi kendisini bilime vermiş ve büyük eserler ortaya çıakrtmıştır.
olayın ilginç yanı yaptığı en iyi aktivite sözlük yazarlığı olup marks'ın eserlerini anlayacak entelektüel kapasitesi olmayan günümüz lise-üniversite gençliğinden bazılarının akılları sıra ona hakaret etmesi ile bir de bunlara karşılık dini liderlere hakaret eden karşıt grup vardır ki bunlar ha bire yarışırlar kim daha uzağa işeyecek diye ve arada çaktırmadan yan gözle birbirlerinin pipilerine bakarlar hangisi uzun diye.. anlaşılan o ki anaları bunları doğurmamış sıçmış :))