bir insanın söylenen veciz bir söze nasıl bu kadar sığ bakabilir diye düşündüren garip tespittir. sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa deseniz salak mısın insan etraf aydınlansın diye kendini yakar mı diyecekmiş gibi duruyor. bir şehr-i istanbul ki tek taşına yek pare acem mülkü fedadır dizelerini kazara okusa cebine doldurabildiği kadar istanbul taşı toprağı doldurup irana doğru yola çıkacak sanki. mecaz, tecahüli arif, teşbih, kinaye gibi söz sanatlarını öğrenmesi gereken yazar arkadaşımızın önermesi de diyebiliriz.*