Savaşlarda sürekli kaybeden ülke olduğundan dolayı , kaybetmeye kanalize olmuş pesimistik ruh halinde olan insanlarının yanı sıra , 1900'lü yılların başından kalma metro trenleri ile acaba her an bozulabilir mi , sağ salim gideceğimiz yere bizi götürse diye düşünmelere sevk eden , halkın çoğunun okumuş olmasının aksine, internasyonel yabancı dil konuşanların azınlığı ve bira içerken milliyetçi olan grubun hala bardakları tokuşturup egeszsegere (şerefe) dememe istikrarı olan ,yine de özellikle Tuna nehrinin üstündeki ışıklandırmalı köprüleri ve büyülü manzarası ile insanları bir film karesinde gibi hissettiren , gündelik ve gece hayatının ucuz olduğu , yaşamalık değil ama gezmelik gidilip kesinlikle görülmesi gereken bir ülkedir.Eğlence hayatı ağırlıklı gidilmek isteniyor ise , mayıs ayından sonrası tercih edilmeli ve Hajoyari-sziget denilen ada üstündeki out door mekanların tadını çıkartmanızı tavsiye edebilirim.
Bira tokuşturup , şerefe dememe sebeplerinin açıklaması ise şudur ; Savaş zamanında Alman askerlerinin , Macar halkını öldürdükten sonra biralarını tokuşturup , birbirlerine şerefe deyip zafer kutlaması yaptıkları için , hiçbir macar bira içerken şerefe dememiştir , yeni yeni bu olayı kendi bünyelerinde yıkmaya başlamışlardır.